
Bugüne kadar hep çevremdeki kadınları anlamaya çalı$tım nedense.. Kim bilir belki de o $ekilde daha mutlu olacağıma inandım. Yüksek bitkilerden yapılmı$, girdiğiniz zaman, birinin size yol göstermesi haricinde çok zor hatta mütemadiyen imkansız olan bir labirent gibi gördüm, mutlaka.
Bilmem hatırlarmısınız, bir film vardı.. Labirent içinde kaybolan ve bir daha asla dı$arı çıkamayan insanları anlatıyordu. Bende hatırlayamadım, maalesef.
E pek tabii aklı olan, mantığını kullanan insanlar girmezler böyle yerlere.. Ama $u merak denilen kavram yok mu, her$eyi yaptıran duygu bu bence. Mutlaka atılırsınız bu serüvene, macera gibi gelir ya hani.. Adrenalin salgılarsınız, heyecanlanırsınız hatta, kesinlikle.
Atılırız çünkü biliriz, o labirentin içinde - genellikle biz erkekleri - bekleyen iyi ve kötü sayısızca süpriz vardır. Yava$ yava$ ilerlersiniz, gördüklerinizin kar$ısında bazen $a$ırır bazen de ufak bir tebessüm ile mutluluğu hissedersiniz, genellikle. Ne olacağını kesinlikle bilemezsiniz o labirentte. Kadın'ın aslıdır, korkutucu.
Her zaman istemi$imdir, kar$ımda ki - ilgi duyduğum - kadının aklından geçenleri öğrenebilmeyi, mümkünse o söylemeden tahmin edebilmeyi. Hiç tereddüt etmemi$imdir labirentten içeri girmek için.. Çıkamadığım olmadı, maalesef(!). Ama büyük tuzaklar kar$ısında kalı$larım, güzellikler kar$ısında ki o sessiz ve sakin nefes alı$larım, dengeli.
E pek tabii Kadın bu. Her$ey onun elinde.. İzin verirse orada olursunuz, vermezse yapabileceğiniz hiçbir$ey yok. Hani bir laf vardır biz erkekler arasında ; " Dizginleri kadının eline vermeyeceksin. " Sizinde anlayabileceğiniz gibi böyle bir$eyin olduğuna inanmıyorum. Zaten onlarda olan bir$eyi nasıl onlara verebilirsiniz ki, çeli$kili.
Hadi girdiniz diyelim, öyle özgürce de dola$amazsınız. Kötü süprizler ile kar$ıla$tığımız zaman - biz erkekler - daha bir hırslanırız. İnatla bakarız her$eye, " Yapmak, etmek hatta ba$armak zorundayım. " deriz bir çoğumuz. Erkeğiz ya... Durum bu olunca çoğu zaman labirentin içinde dola$mak bir sava$a dönü$ür. Kadın savunmaya geçer, erkek acımasızca saldırır. Ki, bu saldırı - genellikle - erkeğin kendi ba$lattığı sava$ı daha en ba$ında kaybetmesine sebep olur. Ne de olsa kendini kapatmı$ bir kadına ula$mak asla(!) mümkün değildir, içgüdüsel.
Yazının ba$ından beri labirentten çıkmaktan bahsediyorum. Labirentin içindeyken kadın size asla çıkı$ yolunu göstermez. Eğer gerçekten(!) istiyorsanız bunu kendiniz bulmalısınız. Sadece vereceği ipuçları ile doğru yerlere gitmenizi sağlayabilir. Ama yineliyorum, bu asla çıkı$ olamaz, çıkmaz.
Neden mi ?
Bir dü$ünsenize, bir kadın aklına, dü$üncelerine her$eyden önemlisi kalbine girmenize izin veriyor. Belli ki bundan ho$nut oluyor. Peki bizler oraya girebildiğimiz halde neden ısrarla oradan çıkmak isteriz ?
O labirent içinde kendimize bir ya$am alanı olu$turmak yerine ? Emin olun, bir kere girdikten sonra, orada kalmayı hakederseniz kimse sizi zorla dı$arı çıkarmaz.