Beni adını Leylak koydum.
Baharın..
İlk ve tek.
Hatta seninde ismini deği$tirdim.
Adından yapılan $arabın tadı dola$ırken damağımda,
Ben bilinçli bir sarho$a dönü$üyorum damarlarımda.
Geldi geliyor derken, bir bakmı$sınız açmı$ Leylak(!)'lar.. Bahar gelmi$ anlayacağınız.
Ortalıkta bir sürü $ey dola$ıyor, sizler onun kokusuyla dalıyorsunuz masallara. Bekliyorsunuz, gözünüz sürekli tek bir yerde. Gelecek bir iki satır belki.
Biraz burkuluyor insan. Bazende zaman geliyor mutlu olmaktan alamıyor kendini. Kendime kızdığım, hatta bu kızgınlıktan çıldırdığım anların sayısıda az değil.. Hele ki O Leylak'ın boynunu bükük görüyorsunuz ya. Ne yapacağınızı bilemediğiniz bir halde, ruh gibi dola$ıyorsunuz ortalıklarda.
Cemal Süreyya iyi anlatmı$ durumu..
Sen tam tabancayı,
$akağına dayamı$sın.
Kapı açılıveriyor.
Ve üstündekileri,
Bir bir fırlatıp atan..
Bir Leylak sesi.
Sarı laleler diyorsunuz, ardından laleler yerine bir bakıyorsunuz kucak dolusu mor, güzel kokulu leylaklar kucağınızda. Kimseye vermek istemiyorsunuz o güzel kokulu, huzur(!) dolu Leylak'ları. Artık olmasın diyorsunuz..
Bekliyorsunuz, bekliyorsunuz.. Ve bekliyorsunuz. Uykuya dalıyor, o sesi bekliyorsunuz.