Sektörün içinde olduğum için, okuduğumda çok ho$uma gitmi$ti.. Payla$mak istedim :)

Adamın biri tatile gitmek istediği küçük kasabada bulunan otele $u mektubu yazmı$ ;


" Tatile köpeğimle birlikte çıkmak istiyorum. Çok terbiyeli ve eğitimli bir köpektir. Ak$amları benimle birlikte odamda kalmasına izin verebilirmisini acaba ? "

Çok geçmeden otel sahibinden $öyle bir yanıt gelmi$ ki, dillere destan..

" Yıllardır bu oteli i$letiyorum. Bu süre içersinde hiçbir köpeğin havlu, çar$af, çatal, ka$ık ya da duvar resimleri çaldığına tanık olmadım. Gece yarısı hiçbir köpeği sarho$ olduğu ya da çevreye rahatsızlık verdiği için dı$arı atmak zorunda kalmadım. Üstelik hiçbir köpek otel faturasını ödemeden kaçmadı..

Evet, gerçekten de köpeğiniz bu otelde kalabilir. Ve eğer köpeğiniz yanında siz olmayınca rahat edemiyorsa, siz de onun yanında kalabilirsiniz.. "


Okuduğumda çok güldüm, bir o kadar dü$ündüm.. :)

Herkese kocaman sevgiler !

edit post
Ruh halimin ne kadar kısa sürede deği$ebildiğini anlatamam. Kimileri buna dengesizlik derken, kimileride ortama çabuk uyum sağlayabilmek diyor.Finduilas göndermi$ mimi.. Bakalım, neler varmı$ içimde..


Sinirli Buğra

Bazen o kadar sinirli oluyorum ki, kendimden korkar hale geliyorum. Aslında sakin biriyim, ama i$te birkaç olay var ki resmen gözüme perde iniyor. Mesela.. Yolda laf atılan birini gördüğümde kesinlikle sessiz
duramam, bu kim olursa olsun. Eğer birisi benim üzerimden çıkar sağlamaya çalı$ıyorsa da aynı ruh hali içerisine girmem pek kısa sürüyor. Bek
lemediğim insanlar beklemediğim hareketler yaptığında da pek farksız değil durum.. Kolay kolay sinirlenmem ama sinirlendiğim zaman maalesef dünyayı görmüyor gözüm..


Dü$ünen Buğra

Ne gemiler yaktım.. Hayatımda en çok zaman ayırdığım $ey sanırım. Hangi olay olursa olsun, kim olursa hangi olay olursa olsun farketmez. Her ayrıntısını dü$ünürüm.. Bunun geçmi$te yaptığım hatalardan kaynaklandığını sanıyorum. E malum, tekrar aynı hataya dü$memek için attığım her adımı, her ki$i ile olan ili$kilerimi fazlasıyla irdeliyorum.. Peki iyi mi? Bilmiyorum..



Çocuk Buğra

Herkeste olduğu gibi benim de içimde bir çocuk var hala. Hiç beklemediğim zamanlarda ortaya çıkan. Hareketlerim, tavırlarım birden deği$iyor, $ımarıyorum :) Çocuklar gibi yerimde duramıyorum, yatakların üzerinde zıplıyorum.. Beni bu ruh halindeyken, kaydıraktan kayarken, yatağın üzerinde zıplarken ya da sahilde kumlar ile oynarken bulabilmeniz muhtemel :)







Geyik Buğra

Evet, içimde bitmek bilmeyen bir geyik yapma potansiyeli var. Aman, sakın öyle anlamlı $eyler aramayın, zira hiç dü$ünemeyeceğiniz $eyler bile çıkabilir. En çok bu yanımı seviyorum sanırım. Böyle bir hayatı umursamaz, sanki ba$ında hiç derdi yokmu$ gibi ya$amaktan haz mıalıyorum nedir, bilemedim.






Keyif Pezevengi Buğra :)

Hah geldik i$te, zurnanın zart dediği yere. Nasıl bir ruh hali içerisinde olayım, içimde ki keyif pezevengi birden çıkabiliyor ortaya.. Mesela, canım sıkkınsa ta Eski$ehir'den Ka$'a rakı içmeye gidebiliyorum.. Ya da canım rakı istediğinde ki bu her zaman oluyor evet, Eski$ehir'den trene atlıyorum.. Trende güzel bir rakı sofrası, İstanbul'a gelene kadar.. Arada biraz zaman kalıyor, Moda'da güzel bir kahvaltı ve ardından yine tren ile Eski$ehir'e dönü$.. Canım, çorba mı çekti ? Kim uğra$ır, Bolu dağının eteğindeki mütevazi restaurant zaten yapıyor. Hadi çorba içmeye gidelim.. :) Hiç ü$enmem, kafama eseni yaparım eğer beni keyiflendirecekse :)



Ciddi Buğra

Bu da son zamanlarda çıktı esasen. Özellikle i$imi
yaparken pek bir ciddi oluyorum nedense, hani olur ya ciddiliğinizden insanlar sizden uzak durur. O derece.. Dikkatim çok kolay dağılıyor, hele ki dağılsın aklımda ne var ne yok uçup gidiyor. E bunların olmaması için vücudumun ya da beynimin almı$ olduğu bir önlem olarak dü$ünüyorum :)



Böyle i$te.. Ha birde $emsettin var tabii, O'nu unutmamak lazım :) Pekiii, kime paslayalım bu güzel mim'i ? .. Imm, canımcım Undefinable yazsın.. Sonra pek tabii Elizaphelia yazsın.. :) Luna yazsııın, ve birde oralarda bir yerlerde iki tane dövmesi olan bir kız var, o yazsın :)

Te$ekkürler efenim, herkese mutluluklar :)

edit post

Uzun zamandır bir kitap dola$ıyor ortalıkta.. Benim rastlayı$ımsa bundan yakla$ık 1-2 ay öncesine dayanıyor.. Aslında tam bana göre, güzel noktaları var hayat ile ilgili.

Cherie Carter Scott'a ait olan kitabın adı " Hayat bir oyunsa, i$te kuralları " olarak geçiyor. Gerçekten tavsiye ederim, güzel bir ki$isel geli$im rehberi olmu$..

Biraz oradan alıntı yapmak istiyorum izniniz ile..

- Size bir vücut bah$edilecektir. Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz. Ancak, kesin olan bir$ey varsa o da ömrünüzün geri kalanı boyunca onsa sahip olacağınız ve iyi bakmanız gerektiğidir.

- Muhtemelen hayatın her anı dersler ile geçecektir. " Yeryüzünde Ya$am " okulunuza kaydolduktan sonra, ya$anılan her olay, kar$ıla$ılan her ki$i potansiyel bir " Evrensel Öğretmen " olacaktır.

- Hatalara yer yoktur. Sadece yapılanlar sonucunda alınan dersler vardır. Sonuçta geli$mek bir süreçtir ve bu süreç içerisinde Ba$arı kadar Yenilgilerin olmasıda çok normaldir.

- Aynı anda ders almak gibi bir$ey yoktur. Bir dersi öğrenmeden, diğerine asla geçemezsiniz.. Öğrenene kadar tekrar edersinizi. Öğrenene kadar birçok farklı $ekilde kar$ınıza çıkabilir.

- Kolay ve zor dersler vardır.. Aslında kolaylar zor olanlardan daha da zor olabilir. Kolay olanları bir an önce öğrenip zor olanlara geçersiniz. Bu a$amada Acı, evrenin dikkat çekme yöntemi olmaktadır.

- Dersi öğrenmi$ olduğunuzu davranı$larınızın deği$mesiyle anlarsınız. Bir $eyin parçası, hiç bir $eyin çokluğundan kat kat daha iyidir.

- " Bura " dan daha iyi olan " Orası " asla yoktur. " Orası " dediğiniz yer " Burası " olduğunda yine " Buraya " kıyasla daha iyi gibi görünen ya da algılanan " Orası " olacaktır. ( Bu cümleyi çözene kadar gerçekten çok dü$ündüm :) )

- Diğer insanlar aslında sizin aynanızdır. Onlara bakarak kendinizi çok rahatlıkla tanıyabilirsiniz. Sonuçta kar$ı taraf sizin sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir $ey yapmadıkça onu sevmeniz ya da ondan nefret etmeniz mümkün değildir. İnsanlara iyi bakın !

- Ya$am denilen olgu tamamen size bağlıdır. Siz bo$ kağıdı alırsınız ve resim yapmaya ba$larsınız. Eğer siz yapmazsanız, mutlaka bir ba$kası yapacaktır.

- Gittiğiniz okulda Doğru ya da Yanlı$ diye olgular yoktur. Her$ey sonuç endekslidir. Yapabildiğinizin en iyisini yapın.



edit post



Whispering into my ear, all the lies you spun.
My single greatest fear is my little toy gun.
---
Just wait until I get my way, I promise it won't be fun,
If you feel like you should pray, pray for my little gun.

Honey Honey - Little Toy Gun

Hani bazı $arkılar vardır içinizi kıpır kıpır eder ya.. Bu da onlardan biri. Ben kulağımda son ses bunu dinlerken yürüdüğümde bütün dünya bana aitmi$ gibi geliyor nedense.. Çok eğlenceli, " Hayat gerçekten güzel! " dedirtebilen performansta bir parça.. Dinlemenizi $iddetle tavsiye ediyorum... Ayrıca bu $arkıyı bana kazandıran E*'ye de ayrıca te$ekkürlerimi sunuyorum :)) $arkıyı dinlemek isteyenler buradan indirebilir..

* Bu aralar kafamda müzik ile ilgili bir blog açma fikri var ama.. Bilmiyorum, ne dersiniz ?





edit post















edit post

Beni benimle bırak,
Beni benimle bu cehennemde!


Sonunda yaptırdım :) Mükemmel bir duygu, mazo$ist duygularınız kabarıyor yaptırırken.. Acı yok, kan falan hiç yok :) $iddetle tavsiye ederim..

İnsanlar yaptıracağım modeli daha önceden görmedikleri ve dolayısı ile manasını bilmedikleri için yadırgıyorlar biraz.. Çoğu ki$i cehennem yerine cenneti yaptırsaydın da güzel $eyler görseydin diyor :) Benim kar$ıla$mak istediğim $ey tam bu diyorum çoğuna..

Dün de güzel bir Hiper Dialog oldu aslında.. $öyle ki ;

Otelde insanlar yorumlamaya çalı$ırken a$çılardan bir tanesi " Bunu yaptırdıktan sonra cennet'e mi gitmeyi planlıyorsun? " dedi..

Ardından diğer bir a$çı sözünü keserek devam etti ;

" Abi cennete gidip ne yapsın.. Baksana orada ki ortama, Tayyip Erdoğan orda, Erbakan orda.. Cehennemde Paris Hilton ayaklar altında, kimse yüzüne bile bakmıyo. O derece.. "

Tabii ki bunun arkasından gelen, tüm oteli inleten kahkaha sesleri :)

$öyle devam etti ;

" Cennette her yer çiçek, böcek.. Bir yerden sonra sıkılır insan orda.. İçki, kumar, karı kız hepsi cehennemde.. Her dakika aksiyon olur.. "

Ne desem bilemedim :) Ama çok güldüğümüz kesin :)

Neyse efenim, kocaman mutluluklar diliyorum herkeslere!

edit post


Bu sabah blogları okurken gördüm.. Gördüğüm ilk anda dondum, öylece durdum. Hiç abartmıyorum, hayatımda gördüğüm, kurulan en manalı ve en güzel cümlelerden bir tanesiydi. Evet.

Kendinin de izniyle yayınlamak istedim yazıyı.

" Melodileri severim.. Kulağımda çaldıkça kalbime yön veren kaldırımlarda, sol anahtarı kıvamında yürümeyi.. "


edit post

Efendim bu aralar ben çok $ımarıyorum.. Sonumuz hayır olsun, ne olacak böyle bilmiyorum :)

Birkaç gündür bir ödül dola$ıyor blog aleminde biliyorsunuz.. Çok sevdiceklerim, -D- , - N - , Evolet, Melankolia Sln, Yumicik ve Gökku$ağında Oturan Kız göndermi$ler sağolsunlar.. Kocaman kocaman nur topu gibi 6 tane ödülüm oldu :) Çok te$ekkür ediyorummm :))

Bu ödül... Luna'ya gelsin.. Bir dost'a gitmi$tir mutlaka ama benden de gitsin.. Bir de Flightless Bird.. :)

edit post



Efenim mim derken aldı ba$ını gitti.. Toparlayalım bakalım.. Yalnız bir $ey var söylemek istediğim, Bi dost mükemmel(!) bir güzellik yapıp bir mim paslamı$.. 100 madde :) Yazacağım pek tabii ama biraz zaman alacak, haber vereyim dedim :))

İlk mimi Loreathan paslamı$tı. Röportaj tadında, cevaplanması gereken bazı sorular var. Bakalım, nasıl olacak :))

1- Bloguna neden bu adı verdin?

Aslında bunun üzerine pek dü$ünmedim. Öylece, birden çıkıverdi.. Sonra kendime logo ararken $u ağzından su damlayan sersem $eyi gördüm. Evet, bu olsun dedim kendi kendime.. O günden bugüne adımız Toslumbağa kalmı$tır.. Yoksa kaplumbağalara kar$ı ayrı bir ilgim yok :)


2- Blog yazarken, star tribiyle istediğin, olmazsa olmaz dediğin $eyler var mı ?

Haha, nasıl bir sorudur bu :) Aslında var, müziksiz asla.. Gerçi müzik hayatımın her anında olduğu için yazarken istediğim özel bir durum da olmuyor. Olsun :) Ama olursa fena olmayacaklar var tabii.. Güzel bir ruh hali ve mis gibi bir kahve.. Mmm!

3- En son satın aldığın garip $ey ?

Bunun herhangi bir gadget ürünü olduğunu farzederek yazıyorum, belki de i$ime öyle geliyor :) Keyfime çok dü$kün biri olduğum için $urada gördüğünüz Hi-Tech laptop altlığını aldım :)

4 - $eker gibi bir insan olduğun anlar..

Son zamanlarda O'nunla olduğumda.. Bildiğiniz hamur gibi oluyorum.. Muhte$em bir huzur ve bunun etrafıma yansıması.. :) E birde 2 duble rakı içtikten sonra tabii ki.. :)

5- Arkada$ım artık sormayın $unları dediklerin ?
- Daha önce benden ba$ka Serdar Ortaç ya da BBG Caner'e benzeten olmu$muydu ?
- Çok içmiyormusun ?

6 - Seks'in sende ki rengi..

Bu kadar $eker sorular arasında bu nasıl çıktı anlayamadım.. Ama.. Immm.. A$kın sabit bir rengi yoktur bence.. Ya$adığın duygular, hissettiklerinle ya$adığın kadar koyu.

7 - Aynaya baktığında gördüğün ?

Genellikle muzur bir çocuk görüyorum :) Birde, gözüm hep küpelerime takılır :))

8 - " Kendini okutan blog " dediğin ?

Kendini okutan blog benim okuduğum blogdur :P Tamam, kötü oldu.. Ben insanların ya$amlarından kesitler görebildiğim yazıları seviyorum. Her yazıda farklı bir hayat, farklı bir ya$am tarzı, bamba$ka bir insan. Ho$uma gidiyor. Kendime bir$eyler katıyormu$um gibime geliyor çoğu zaman. :)

9 - Bu blog sahibi/sahibesi ile kar$ıla$abileceğimiz mekanlar ?

$u sıralar İstanbul Marriott Asia'nın herhangi bir yerinde kar$ıla$abilirsiniz :) Bir süre sonra muhtemelen en çok özlediğim $ey olan, Anadolu Universitesi çimleri üzerinde bira içerken.. Eski$ehir Nox Pub da es geçilmeyecek diğer mekan pek tabii :) Ayrıca herhangi bir Media Markt'da müzik bölümünde de görenler var :)


İ$te böyle.. :) Bu mim'i kimseye göndermiyorum, yazmak isteyen varsa paslanmı$ bilsin :)


Diğer mim Evolet'den gelmi$.. Burada da sorular var, hemen onları da cevapliyorummm :))

1 - En çok güldüğüm hadise..

Genellikle kanks ile olan konu$malarımızda gülme krizlerine girmi$imdir.. Farklıdır, güzeldir :) Mesela.. Bir tanesi $öyledir..

M* : Ok
B* : Yay!
M* : dan çıktı.
B* : Yuh ama ya!!!

Aile içerisinde geçen bir ba$ka dialogda $öyledir ki çok güldüğüm nadir anlardan biridir.. :)

Ablam : Anne sabah o ütülerin hepsini bitmi$ görmek istiyorum, bir tane bile kalmasın!
Anne : Ben size bugüne kadar ütüsüz don bile giydirmedim be !
Eni$te : ( Buruk bir ses ile Anne'ye ) Anne biliyormusun.. Ben ilk ütülü donumu Aslı'dan giydim..
Anne : Nasıl bir duyguydu peki ?

Ailecek atılan bir kahkaha, uyuyan babadan gelen ultimatom..

Eni$te : ( Kısık bir ses ile ) Pek farkı yoktu, aynıydı :)
Anne : Biz ailecek severiz ütü yapmayı, zamanında Baban Aslı'nın bezlerini bile ütülerdi :)

E tabii bundan sonra verilen tepkileri tahmin edebiliyorsunuzdur :)


2 - En çok ağladığım olay...

Yakın zamanda öyle abartılı bir $ekilde ağlamadım.. Severimde, zaman buldukça ağlarım ama öyle en çok falan diyemem.. Dü$ünüyorum.. En sevdiklerimden olan bir $ahsiyeti kaybettiğimizde, gece gelen telefon ile uykumdan uyanmı$tım.. Yatakta yastığıma sarılmı$ hıçkıra hıçkıra ağlarken, Baba'nın beni teselli etmeye çalı$tığını hatırlıyorum sadece.

3 - En komik duruma dü$tüğüm an..

Efenim, $urada bahsettiğim yıllar öncesine ait olay.. Hiç gerek yoktu aslında :))

4 - En çok sinirlendiğim anlar..

Imm, bunun üstüne baya bir dü$ünmeliyim sanırım :) İnsanların sevgi, ilgi ve güç bağımlılıklarını benim üzerimden tatmin etmesine bir yere kadar izin veririm. Herkese lazım sonuçta, ama bunu abartılarsa bende yolumdan $a$ıp bir canavara dönü$üyorum :)

Bu mim de burada biter ve ben çeker gider :) Te$ekkür ediyorum efenim, biraz uzun oldu ama idare edeceğiz artık :)


edit post


-D- paslamı$ mimi.. Esasen birkaç gün oluyor pek tabii ama ben pek zaman ayıramadığımdan bugüne kadar sallandır.. Sıra geldi gerçekler ile yüzle$meye :) Efenim birkaç soru varmı$, cevaplandırılması gerekiyormu$.. E hadi bakalım.
İlk soru..

1 - Neden blog yazarsınız ?

Neden blog yazarım.. Güzel soru :P Aslında biraz kendim için yapıyorum bunu, zira not almak gibi bir$ey benim için.. E pek tabii bunun yanında bulunan güzel $eyleri de payla$mak fena olmuyor. Ama asıl istediğim daha doğrusu amacım, bir insanın ne kadar dengesiz bir ruh haline sahip olabileceğini gösterebilmektir :))

2 - Son zamanlarda hiç vakit ayıramadığım uğra$larım..

Bilenler bilir, ben profosyonel olarak gemi modelciliği yapıyorum.. Bu hobime uzun bir süredir zaman ayıramadım. Gemilerimin kar$ısına oturup kahvemi yudumlayamayı$ımın eksikliğini hissediyorum.. Muhtemelen Eski$ehir'e gidince ba$larım tekrar.. Hatta, modeli de burada seçeriz belki :) Kısa dönemde ise kendime pek zaman ayıramıyorum :)

3 - $u anda imkanım olsa gerçekle$tirmek istediği hayalim...



Bunun için tek eksik zaman aslında ama yok i$te.. Evet, $u anda Bursa'da Dağevi, $arap Evi gibi bir takım isimler ile anılan yerde olmak istiyorum.

4 - Hayatınızda iyi ki yapmı$ım dediğiniz üç $ey..

- Doğduğumda iyiki ben olmu$um..
- İyi ki kendi doğrularıma daima inanmı$ım..
- Kulağımda ki 3 deliğin olu$masına sebebiyet veren hatalarımı iyi ki yapmı$ım..

5 - Mutfakta en çok sevdiğim uğra$..


E pek tabii yemek yemek... Yapmasını da pek severim. Zaten bulunduğum sektör ve departman olarak tam ortasındayım mutfağın. Sevmeme gibi bir lüksüm olamaz :) Yapıyorum ama yaptığım yemekleri süslemeyi daha bir çok seviyorum :)))

6 - En sevdiğim yemek..

Et yemeklerini çok severim. Fırın olsun, Izgara olsun hiç farketmez.. Hele bir de rakı varsa çiğ bile yerim :))

7 - Giyim konusunda abarttığım $eyler..

Evet, takıntılarım var maalesef.. Giyindiğim zaman üstümde mutlaka renk uyumu olmalı. Bir de gömlek giydiysem eğer, yakaları mutlaka ama mutlaka(!) dik olmalı.. Değilse yarım saat uğra$ırım ama yine olurlar :)

8 - Beni anlatan bir resim...

Bakalım :))


Mim'i kimseye paslamıyorum.. Dileyen olursa istediği gibi yazabilir...

edit post


Birkaç zamandır hissediyorum bunu..
Bedenimin iki yanında iki farklı varlık var sanki.
En çokta,
Trafikte(!), kar$ıdan kar$ıya geçerken hissediyorum nedense..
Elimden tutup geçiriyorlar,
Sağa sola bakma zahmetinden kurtuluyorum diye seviniyorum birde.
Bir tanesi bugüne kadar özlem duyduğum $eylere yakla$tırırken,
Diğeri sahip olduğum $eylerden uzakla$tırıyor.
Birine kar$ı çıksam, diğerine boyun bükmek zorunda kalıyorum.
Hangisi iyilik meleği, hangisi kötülük algılayamıyorum.
Üstelik,
Kendimi onlar ile o kadar güzel dengelemi$im ki,
Bir tanesi yanımdan çekilirse,
Dengemi kaybederim diye korkuyorum.

Bug.

edit post


Uzun zamandır bir Twilight hadisesi aldı ba$ını gidiyor.. Yok Edward yok Bella derken atladığımız bir$ey var ki filmin müzikleri!

Her sahne ayrı bir $a$ırtıcılıkta.. Bir sahnede inanılmaz hareketli bir müzik ile kar$ıla$ırken, ardından gelen sahnede inanılmaz derecede ki yumu$ak müzik sizi sizden alıyor...

$urada ki yazıda unutmu$um $arkıyı koymayı, dolayısı ile bugün iki adet $arkı payla$acağım.. İki $arkı, iki farklı ruh hali..

$arkılardan ilki, Supermassive Black Hole. Parçayı Muse adlı grup yapmı$.. Punk, PostPunk gibi bir tarzları var. Esasen pek tarzım olmamasına kar$ılık pek bir iyi geliyor, pek bir ho$ oluyor dinlemesi.. Filmi izleyenler bilir, $u me$hur beyzbol sahnesinde çalıyor parça. Eğer bugün hareketli bir parça dinlemek isterseniz de buradan indirebilirsiniz :)

İkinci ruh besleme aracına gelirsek.. Iron and Wane - Flightless Bird American Mouth. Çok daha sade, çok daha huzur verici.. Sözleri biraz garip aslında.. Bence, sözlerini bir kenara bırakarak dinlemelisiniz... Onun haricinde gerçekten insana, sevgilisi ile dansetme isteği veren bir parça.. Hani aklıma geliyor, bir düğünde ilk dans parçası olarak bile deneyebilirim :) Eğer.. Bugün biraz daha sakin, biraz daha duygusal bir ruh haline sahipseniz bence kesinlikle dinleyin, içinizin nasıl huzur dolduğunu göreceksiniz! Buyrun, ikinci parça da burada.

edit post


Doris mimlemi$ :) Vazgeçemediklerimmi$ konu .. Pek tabii birçok ki$i gibi benim hayatımda da ufak saplantılarım var.

Bakalım aklıma ilk gelenlere.. :)
Çakmağım... $urada bahsetmi$tim asla vazgeçemem. Hayatımda benim tüm sırlarımı bilen hatta benden daha fazlasını.. Bir yere gittiğimde cüzdanımı bile masada
bırakırım ama onu asla! Yanımdan hiç
ayırmam, vazgeçemem!







Küllüğüm..
Evet, farkındayım abzürd bir durum. Ama ondan da
asla vazgeçemem.. Herkesin
gel atalım $unu artık ısrarlarına rağm
en 3 senedir çöpe gitmesini engellediğim biricik küllüğüm.. Asla vazgeçemem!




Küpelerim.. Bu pek mantıklı gelmiyor aslında :) 3 tane küpemden de asla vazgeçemem. Genelde takıyorum ama
takmadığım zamanlarda da
üstümden kesinlikle ayırmam!








Bilgisayarım.. Asla ama asla! Benim için çok değerlidir.. Evet, ilk defa hayatımda bir$eye
maddi olduğu için değer veriyorum sanırım ama her$eyiyle beni ta$ıyor. Bilgisayarımı ele geçiren bir insan benim hayatımı çözer. Hayatımı geçiyorum, beni çözer. Yok, bilgisayarım olmadan asla! Ba$ka bilgisayar istemem, Bu.. .







Müzik.. Müziğimden de öyle. Birçok insanın dinlediği müziklere
ruh halleri etken olurken, benim ruh halime dinlediğim müzikler hakim oluyor. Müzik dinlerken, dinlenilen
parçanın ruh haline bağlı olarak ben de anında deği$iveriyorum :)






$emsettin pek tabii :) Belki bilirsiniz, belki bilmezsiniz $emsettin'i.. Bilmeyenler $uraya bakabilir. Yok $izofren falan değilim.. $emsettin benim iç sesim diyebilirim sanırım.. Yapacağım muhtemel pek çok hatadan beni uzakla$tıran, bazen de beni yanlı$ların ortasına sürükleyen.. Olsun ama seviyorum onu, kalsın o da gitmesin bir yere :))






Keyif.. Baba her fırsatta dile getirir, " Sen tam bir keyif pezevengisin " der. Evet öyleyim galiba.. Keyif yapmaktan asla vazgeçmem.. Öyle ultra $eyler de değil. Yanda bulunan fotoğrafta ki gibi ayaklarım buz gibi sudayken içilen rakı, sabah kalktığımda kahvemden aldığım ilk yudum.. Sevdiğim bir müzik duyunca tüylerimin diken diken olması.. Vazgeçemem!






Ve pek tabii. Ailem. Ne olursa olsun ailemden vazgeçmem!


$öyle bir okudum da yazdıklarımı.. $ımarık bir yazı olmu$, ama yapacak bir$ey yok pek.. Seviyorum ne yapayım :D

Pekiii, sıra geldi paslamaya.. :) Bir çok ki$i yazdı aslında bunu.. Yazmayanlardan, ımmmm...

Ecem yazabilir :) Sonraaa... Evren, -D- , Yumicik yazabilir..

Hıı birde, Ay Kopuğu var. Ufak bir kaza(!) geçirmi$. O da yazsın mümkünse :))

edit post



$öyle bir huyum varki yakın zamanda pek rahatsız oldum bundan. Böyle çok popüler olan $eylerden hemen soğuyorum nedense.. Filmler, müzikler, kitaplar. Hatta çoğu zaman kıyafet konusunda da böyle oluyor.

Neyse..

Ablam kitabı okuyordu.. Anlam veremediğim bir $ekilde heyecanlanıyor okurken, bildiğiniz böyle ellerini ayaklarını çırpıyor :) Hayrola diyorum, çok süper diyor! Merak ediyorum. Hayıflandığım için kitaba sabredemem diyerek, filmini alıyorum. İzliyorum, izliyorum.. İzliyorum. Dona kalıyorum resmen ! Bu ak$am 3. defa izledim. Daha olsa daha da izlerim. O derece!Hani bir a$k nasıl bu kadar güçlü olabilir !?

Zıt yönlerdeki tensel çekimlerin kuvveti, bir a$kın ya$atabileceği en a$ırı koruma içgüdüsü, ko$ulsuz bağlılık.. Yanyana hiçbir$ey yapmıyor iken, sadece birlikte, yanyana olabilmenin de insanı gerçekten mutlu edebileceğini anlatıyor.

Vampir dendiğinde benim aklıma sadece aksiyon dolu sahneler gelmi$ti açıkçası. Bu kadar duygusal olabileceğini, benim bile(!) izlerken " hasktir ya " dememi sağlayacağını dü$ünmemi$tim hiç. Gerçekten, gerçek a$k!

Hele ki.. Müzikleri kesinlikle dinlemelisiniz. Bir filme, müzikleri bu kadar oturur. Hele ki benim ablam " Buğra, bak bakalım Soundtrack Dvd'si var ise hemen verelim sipari$i " diyor ise mutlaka vardır :)

-- Spoiler --

Filmde bir beyzbol sahnesi var.. Sahne var pek tabii de birde sahne sırasında çalınan bir $arkı var. Muse - Suppermassive Black Hole.. Parçayı yazının altında bulabilirsiniz :)

-- Spoiler --

Hani bu elektriği anlayamıyorum, bir öpü$me sahnesi bu kadar mı olur. Hadi öpü$meyi geçtim, bir elin bir ele değmesi sırasında olanlar insanın tüylerini bu kadar mı diken diken eder.. Yok edemez.

Gelelim zurnanın son deliğine..



$u Edward Cullen. İlk ba$ta pek yakı$ıklı değil abimiz. Ama ne bileyim farklı bir olayı var, gülümsemesi sanırım. Herkes aynı $eyi söylüyor, bu benim yorumum değil. Hani çemkirmiyorum çocuğa yanlı$ anlamayın.. Sempatik, bence yakı$ıklı da..

Mesela Zillosh ile konu$mu$tuk geçenlerde.. Edward hakkında ki yorumunu direkt olarak aktarıyorum :)

" Bunun birinci sebebi Edward'ın ta$ gibi olu$u. Film ba$ladı, " Bu mu yahu, ayılıp bayılınan Edward?! " dedim; ama adamın çok çekici gülümsemesini ke$fettikten sonra ben de Edward hayranları kervanına katıldım. "

Pekala sonra ?


Pek tabii Bella ! Ahh, ben yok görmedim böyle bir$ey.. Hatun öyle süper, mükemmel güzel değil. Ama çok seksi! Mimikleri, bakı$ı.. Ahh biterim ! Yok konu$amiciiim.. Dilim tutuldu.

Yok, illa plastik iki di$ alıp vampir numarası mı yapmak lazım !!! :)))


Mutluluklar herkese.

Bubu*


edit post



Bilenler bilir, hayatımda kullanmayacağım bir$ey var ise oda " Ok " kısaltmasıdır.. Geçenlerde dola$ırken buldum ve nasıl bir yanılgı ile ortaya çıktığını öğrendim :) Aslında Ok'nin Okay ile bir alakası yokmu$.. Yıllar önce All Correct'in, Oll Korreckt $eklinde yanlı$ yazılmasından çıkmı$ ortaya.. Saçma diyenler için $öyle bir açıklama daha var.. 1840 yıllarında Boston'da gazeteler gülünç olması amacıyla kelimeleri yanlı$ yazma gibi bir eylem içerisine girmi$ler :)

edit post



Hah i$te.. Ne zamandır bekliyordum bu ruh halini.. Ha geldi ha gelecek, geç kaldı diyerek. Okuyacak olan var ise ba$tan uyarayım, pek iyi bir ruh haliyle yazılmı$ yazı değil bu.

Bakıyorum da kendimden ba$ka kimseye faydam yok bu günlerde. Gerçi bakmayın, kendime de faydam yok pek.. Ne yaptığımı bilmiyorum da, kendimi bir ot sanıyorum heralde ki nefes alıp veri$imi fayda olarak görüyorum kendime. Geçmi$imde ne varsa, ne yaptıysam hepsi bir bir geliyor aklıma. Yok, iyi olanlar elekten geçirilmi$ ve bir yere ayrılmı$.. Ne gerek varsa, zamanı sanki..

Yüzle$me olabilir ki bunu biliyordum zaten, er ya da geç olacaktı. Geçmi$te yaptıklarım bir $ekilde kar$ıma çıkacaklardı. Elbet kendim ile hesapla$acaktım. Ben kendimle hesapla$ırken, anılarda benimle birlikte bana kar$ı oluyor.. Hep beraber saldırıyoruz bana. Hücum !

Ama kesinlikle bir günah çıkarma değil bu.

Geçenlerde, bir olay oldu.. Kendisi okuyor biliyorum ama dediğim gibi bu kesinlikle bir günah çıkarma değil. Eski kız arkada$ım, birden bire, hiç beklemediğim bir anda bir$eyler yazdı msnden.

" Bana bıraktıklarınla sava$ıyorum. Hayatımın en güçlü paranoyalarını, en ula$ılmaz senaryolarını seninle ürettim. Korkunç olanı doğru olmalarıydı, $imdi bırakmıyorlar beni. Belki doğru değiller, umarım doğru değiller ama yinede benimleler.. Kar$ıla$tırmalar, acabalar. Sesi biraz durgun bulsam paranoya üretmeye ba$lıyorum. Ho$geldin xxxx "

Boğazımda daha önce böyle büyük bir lokma hissetmemi$tim, yutamadım. Yutkunamadım. Ne desem bilemedim.. Evet, biliniyordu ama dillendirilmemi$ti sadece.. Biliyorum, her geçen gün daha bir farkında oluyorum. Yapılacak edilecek hiçbir$ey yok $u saatten sonra, testi kırılmı$ bir kere. Tek bir$ey istiyorum ama. Bir gün biri çıksın kar$ına, bütün korkularından alsın seni götürsün.. Bunu kendim için değil, senin gerçekten mutlu olmanı istediğim için söylüyorum. Pek kabul edilmez dualarım ama bunun için dua bile ederim... O kadar yani sen dü$ün :P

Hayatımda çok nadir pi$manım demi$imdir.. Mümkün olduğunca kaçınırım, iyi ya da kötü yaparım. Cezasını, cefasını neyse artık çekerim. Ama burada, ke$ke olmasaymı$, yapmasaymı$ım diyebiliyorum. Yine yapacak bir$ey yok.

Herkesin hevesle beklediği, gelmediğinde muhtemelen " Neden gelmedi hala? " tarzı cümleler kurduğu yaz ayından sıkıldım. $u anda Eski$ehir'in buz gibi havasında, yağmur yağarken yürümeyi istiyorum. Islanmak, ıslandıkça soğuk du$ etkisi gibi kendime gelmek.. Hayret ediyorum kendime, herkesin cıvıl cıvıl olduğu bu dönemde ben böyle bir$ey isteyebiliyorum. Vallahi olacak i$ değil, her$eyi geçtim bana uygun bir$ey de değil pek.

Hayret ediyorum kendime. Böylede dengesiz yazı yazarım, bir öyle bir böyleyim!

edit post


Uzun zamandır bazı insanları dü$ünüyorum. Kim diye falan soramıyorum kendime zira kim olduklarını bende bilmiyorum. Tanımıyorum daha doğrusu. Hani, bazı insanlar vardır bilirsiniz. O ki$iler size göre " herkes " gibi gelmez. Sanki sizin için insanüstü varlıklar oluverirler birden. O'nunla sadece konu$abilmek, ufak bir tebessüm ile birlikte gelen " merhaba " sözcüğünün dudaklardan döküldüğünü görebilmek için yanıp tutu$ursunuz.. Nedendir bilinmez, bir insana kar$ı böyle hissettiğinizde aranızda herhangi bir bağ kurmak da o hislerin yoğunlu ile doğru orantıda güç olur. Konu$acak ortak bir$eyiniz olmaz, uygun zaman değildir belkide.. Ya da en basitinden bir bahane bulamazsınız konu$mak için.

Ya da..

Bir ihtimal daha var. O ki$i öylesine kabuğuna çekilmi$tir ki, etrafında onun için deli olan ki$ileri, burnunun ucunda dahi olsa farkedemez. Etrafında olan biteni bilmez, siz de ona yana$amazsınız pek tabii..

Veya..

O kadar yorgundur ki, korkar.(!) Yapacak bir i$i vardır mutlaka, halletmesi gereken bir durum.. Ya otobüse yeti$ecektir, ya da kapanmak üzere olan bankaya.. Yine sizi görmez. Aklı muhtemelen yapacağı i$tedir, o kadar yoğunla$mı$tır ki sizi görecek dermanı kalmamı$tır gözlerinde. O sizi görmez, çünkü o ki$iyi görmek bir yere kadar yetiyordur size. Bakarsınız, izlersiniz, hayal bile kurabilirsiniz hatta. Ama hepsi bu.

Etraftan sorup soru$turup, zar zor takıldığı yerleri, çalı$tığı i$yerini hatta telefon numarasını öğrenseniz bile faydası yoktur. Ne için arayabilirsiniz ki.. " İ$te ben bu bu.. Telefon numaranı $undan aldım.. " Ve muhtemelen ardından gelen bir ses " Eeee.. ?! " Yok, olmaz. Konu$abileceğiniz, ortak olduğunu dü$ündüğünüz bir konu da yok ortada.. Tanı$mıyorsunuz malum..

Peki soruyorum.. Hani bazı insanlar cisim olarak yakınınızda bulunurken neden yıldızlar kadar uzak oluyorlar ?

Ha birde $öyle bir durum var.. Toplum olarak biraz zorlanıyoruz bazı konularda. Mesela sevdiğinizi söylerken.. Wmina güzel bir furya ba$latmı$tı. Sevdiğinizi söyleyin diyerek..

Ben burayı seviyorum, gerçekten. Burada ki insanlar da yukarıda anlatılanların tam tersi.. Fiziken bana uzaklar ama birçoğunu kendime çok yakın hissediyorum..

Mesela..

Kelebek var bir kere.. Kanks var.. Bi dost var, Deli var pek tabii..Wmina, İrma, La Rouge, Asortik Krep, Doris kesinlikle! -D-, Fund :), Zillosh.. Sonra wakan, guguk ku$u.. Ablalarım, Öykü'nün Annesi ve Sil Ba$tan.. Takip ettiklerimi, ho$ sohbetler ettiğimiz insanları..Hepsini seviyorum !

Kocaman mutlu günler, ho$ kalın..

edit post


Off, saatlerdir gülmekten karnıma ağrılar giriyor :)

Ey gidi Türk Sineması.. Neler varmı$ içinde.

Yalnız ba$tan uyarayım, +18 biraz. Hani videoda bir$ey yok da konu$malar falan.

- Amaaa, böbürlenme seni değil. Bir di$iyi istiyorum, isterse bir köpek olsun.. ldfjgldkfjg :D

edit post


Haha, yine tatile gidiyorum falan sandınız değil mi? Yok o kadar değil maalesef.. Hani o kadar değerli olduki $u hafta tatilleri benim için bildiğiniz tatil edasındayım.. Bir, ertesi gün evimde geçireceğim zaman için bavul hazırlamadığım kalıyor :)
Hafta tatilim olmasına rağmen sabah 06:00 sularında güzel bir ba$langıç yaptım güne. Birkaç gün önce ziLLosh yazmı$tı Mozart hakkında. Hiç vakit kaybetmedim, kahvemi yaptım, mis gibi kokular yayılıyor etrafta.. Biraz da mozart eklediğinizde resmen o koku ruhunuzda klasik müzik etkisi yaratıyor. Ya$adığınızı farkediyorsunuz. İçinde % 17 oranında alkol olan bir çikolata likörü. Ama o kadar leziz, o kadar mükemmel ki gerçekten, Baileys halt etmi$ yanında. Tek kelime, mükemmel.

Sonra sabah kahvesi ile biraz müzik, biraz film.UndefinabLe©'dan çalmı$tım. Yüzüklerin Efendisi izleyeceğim, tekrar. :) Ardından dı$arı çıkmam gerek zira $u dövme olayını halletmeliyim, elemanla son kez bir konu$alım bakalım.

Öğlen yemeği için süper bir fikrim var! Buharda pi$irilmi$ somon ve kırmızı $arap.. Mmm, enfes! E hafta tatilimiz rakı olmadan olmaz pek tabii.. Ak$am da kırmızı et ve rakı.

Allahım sana geliyorum ! :))

Ahh, unutuyordum az daha, sarelle de kesinlikle nutella kadar ba$arılı i$ler çıkartıyor! ufak cam kavanozlar çıkarmı$, paketinde iki adet bulunuyor. Ve ayrıca iki tane de cam ka$ık var içinde, süper ! Deneyin derim :)

Vodka'da benim hayatımda içtiğim en güzel sek vodka. Ruski Standart olarak geçiyor. Varsa $ansınzı bir ara onuda limon e$liğinde deneyin :) İçimden bir ses, Buğra vodkada mı içeceksin dedi. Cevap veriyorum, yok canım o kadar da değil artık. Herhangi bir acil durum için saklanmakta kendisi. Bugün çıkmaz in$allah :P


Bu arada dip not olarak bir$ey söylemek istiyorum. Kayra'nın $arap eğitimlerini alıyorum. Elimde gerçekten i$e yarayabilecek, $arap ile ilgili dökümanlar var. Dileyen olursa payla$abilirim. Sadece ben istiyorum demeniz yeterli, hemencecik mail atabilirim.

Biraz fazla alkol yoğunluklu bir yazı oldu farkındayım ama arada olabilecek ekstra durumları önceden kestiremiyorum. :)

Sonuç olarak çok huzurlu ve mutlu bir gün beni bekliyor. Sizlere de kocaman huzurlu, mutlu ve ne$e dolu bir gün diliyorum !

edit post

Bilenler lütfen burada susalım :)

Efendim, $imdi sizden bir ricam var. Yukarıda ki resme bakarak ne dü$ündüğünüzü, ne hissettiğinizi, size neyi çağrı$tırdığını söylemenizi rica ediyorum. Bu benim için gerçekten çok önemli bir$ey olacak.

$imdiden kocaman te$ekkür ediyorum :)

edit post

Habere mi, yoksa gazetenin ciddiyetine mi hayran kalsam $a$ırdım.
Gerçi eski bir gazete ama olsun.
Güzel !

edit post



Uzun zamandır arkada$larımdan ya da buradan Elif $afak'ın A$k adlı kitabını dinliyorum. Daha hiçbir kitabını okumu$ değilim kendisinin.. Bakalım, bir gün belki :)

Kitabın kapağını hatırlıyorum az çok, pembe bir zemin üzerine daha açık pembe bir kalp vardı sanırım..

$imdi efenim, $öyle bir durum olmu$.. Kitabı okuyan erkek okuyucular, imza günlerinde bir $ikayetlerini dile getirmi$le roman(!) ile ilgili.. Her$ey çok normal.. Zaten, ele$tiriye daha doğrusu ele$tiri yapmaya çok açığız..

Lakin $ikayet, " Biz erkekler olarak kitabınızı çok sevdik, okuyoruz. Fakat toplum içine çıktığımız zaman kitabın kapağında ki renk, pembe bizi bozuyor, saklamak zorunda kalıyoruz. " olunca bir duruyor insan.

Tamam, kabul ediyorum. Benim de zamanlarım oluyor bu $ekilde önyargılı olduğum, korktuğum hatta. Fakat biraz dü$ününce diğer herkes gibi bende bazı $eylerin farkına varabiliyorum. Her erkeğin içinde yatıyor.

$imdi soruyorum, hayatlarına pembeyi bu kadar kolay sokabilen delikanlı erkekler.. Kızların ho$una gidiyor diye, pembe kazakları omuzlarına atanlar, bizler.. Giydiği t-shirtlerde, gömleklerde pembenin her tonu bulunan, hatta ayakkabılarında bile bu rengi saklama gereksinimi duymayan " bizler " .. Olay bir kitaba gelince mi bozuyor ? Gerçekten ilginç bir toplumuz biz yahu..

Hadi her$eyi geçtim, bu olayların üzerine yayınevi birde erkeklere özel(!) bir tasarım yapıyor. Ve gri bir tonda tekrar 20 bin adet basıyor kitabı. Neden? Biz erkekler göğüslerimizi gere gere kitabı ta$ıyabilelim diye. Çok komik ve ironik.

Lütfen, eğer birileri görürse bu kitabı bir erkeğin elinde.. Gri renkli olan ama. Bir iki tu$a basarak beni haberdar edebilir mi ? :) Gerçekten çok merak ediyorum..

Bir de, birileri romanın konusunu hafifçe anlatabilirmi rica etsem ? :)

edit post